hayatimiz

Hayatımız…

Hayatımız…

Hayat, Tanrı tarafından bizlere verilmiş bir armağandır.

Belki bir tohumdan filiz aldık, belki de bir yıldız tozundan evrene saçıldık; aslolan şey, varız!
Biraz uzun biraz kısa, doğum ile başlayan ve ölüm ile sonlanacak olan, iki kelime arasına sıkıştırılmış koskoca bir yaşamımız var. Evrenin kendi görkemli, macera dolu zamanında adeta bir kıvılcım gibi parlayıp sönen bir hayatımız var. 100 yıllık yaşamın içine sığdıracağımız bir hediyemiz var; tam 100 yıl, eksik ve artılarımızla hayata dokunacağımız. Bir yüzyıl; beyin hücrelerimiz olan nöronların yaşam süresince, ne eksik ne de fazla, bizimle var olduğu…

Peki ya erkenden aramızdan ayrılanlar?

40, 50 ya da 60 yaşında, hayatın başında ya da ortasında aramızdan ayrılanlar?
Genişleyen medeniyet, ilerleyen teknoloji, durdurulamayan tüketim ve elbet tüm bunların insanoğlunun hayatına yüklediği hastalıklar.
Beynimizi pek de mutlu etmeyen yabancılık.

Bu site, kendimize yani yaşamımızın yabancılığına karşı bir tanışma vesilesi olacak.

Kendimizle tanışacağiz.

Beni takip edenleri bir temel bilim, biyoloji uzmanının gözünden ve deneyimlerinden, metabolizma ve beyin işlevleri yönünden aydınlatacağım.

Vücudumuzu oluşturan her yapının biyolojik işlevlerini anlatacak ve bu işlevselliğin işleyişini sorgulayarak yazacağım.

Televizyon programlarındaki birçok magazin kanallarından edinilen gerçek dışı senaryoları, temeli olmayan bilgi hurafelerini sorgulayarak gerçekler ile yüzleşmenizi sağlayacağım.

Bize bahsedilen yaşam hediyenizi, beyninizi, önemseyin, onu iyi dinleyin ve ona iyi bakın!

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir