200 Yaşına Kadar Yaşamak Mümkün mü?
Cevabı hemen verelim. Hayır! Homeostatik sistemimizin iki önemli sisteminden (Sinir Sistemi ve Endokrin Sistemi) en önemlisi Sinir Sistemimizdir. Sinir sistemimizin hücresi ise “nöron” adı verilen hücrelerdir. Bu hücreler vücudun içinden ve dışından (çevreden) gelen uyartıları alır, yorumlar ve bir cevap verir. Bu hücreler sayesinde vücudumuzun tüm hücreleri, organları ve sistemleri ahenk içerisinde yaşar. Bu yaşam süresi bu ahengin devamı ile mümkündür. Vücudumuzda sadece ve sadece nöron hücrelerimiz mitotik bölünme geçirmeyerek yaşamlarını devam ettirirler. Yani herhangi bir nedenden dolayı hasar gören ya da yok olan nöron hücresinin yerine yenisi yapılamaz. Nöron 3 parçadan oluşur; hücre gövdesi, dendritler (uyarıyı alan uzantılar) ve uzun bir akson (uyarıyı başka bir nöron ya da kas hücresine ileten kısım). Dendrit ya da aksonda meydana gelen bir hasarı hücre tamir edebilir ancak hücre gövdesinde meydana gelen bir hasar tamir edilemez (mitotik aygıtlardan dolayı) ve bu hücre yok olup ortadan kalkar; doğaldır ki işlevi üstlendiği fonksiyonda onunla birlikte yok olur. Bir nöron normal koşulllarda oksijen ve glükoz aldığı sürece hemen hemen tam 100 yıl yaşar. Yani sağlıklı bir beslenme (özellikle glükoz) ve oksijen aldığımız sürece ömrümüz 100 yıldır. Zaman içerisinde meydana gelen hücre içi birikimler ve sistemsel bozulmalar, nöronlarında bu süre sonunda yok olmasına neden olacaktır. Özellikle beyinde ki nöronların fonksiyonlarını yitirmesi (örneğin 90-100 yıl aralığında) kontrol ettiği fonksiyonlarında (mesela böbrek, sindirim, vb) artık sonlanmasına sebep olacaktır.